10 Ağustos 2011 Çarşamba

ARDA TURAN ATLETICO MADRID'TE

     9 Ağustos 2006 Şampiyonlar ligi ön elemesi Mlada Boleslav maçı yer Ali Sami Yen 66 numaralı bir çocuk henüz 19 yaşında bir çok kişinin ilk kez tanıştığı altyapının son ürünü Arda Turan, bu maçla yıldızlaşıyor ve bir hikaye başlayıveriyordu. 66 numaralı kendi deyimiyle 'koca kafalı' bu çocuk çok seviliyordu, Sevildikçe büyüyor, büyüdükçe daha iyi futbolcu oluyordu.  2008'te gelen kazıya kazıya şampiyonluğun final maçı sivas'ta kariyerindeki ilk ve tek hatrick'ini yapıyor ve şampiyonluğa uzanıyordu. Milli takıma yükseliyor, İsviçre maçının 90. dakikasında attığı golle adeta tavan yapıyordu. değerini euro 2008 sonrası dahada arttırıyordu. Galatasaray taraftarıda onu çok seviyor, adeta göz bebeği yapıyordu.


   Euro 2008 sonrası Avrupa dedikodularıda başlıyordu, Arda ise bu dedikoduları doğrular nitelikte Avrupa'da fubol oynamak istediğini söylüyordu. 2008-2009 sezonu çok güzel başlıyor Arda'da baros,lincoln,kewell 4'lüsü adeta şov yapıyordu. Yine efsane maçlardan biri olan Bordeaux maçıyla kariyerinin en iyi maçlarından birini çıkarıyordu. Tavan yaptığı diğer bir sezonsa 2009-2010 sezonuydu. Kaptanlık ve efsanevi '10' numara ile Rijkaard'ın total futbol anlayışında mükemmel bir sezon yaşıyor, Keita'yla birlikte takımın en iyisi oluyordu. Trabzon maçı öncesi idmanda sakatlanıyor. Trabzon, Fenerbahçe ve Eskişehir maçlarını kaçırıyor. Deyim yerindeyse şampiyonluk gidiyordu. Bu süreçte milli takımı sırtlıyor, 2010 dünya kupası öncesi kritik maç ; Bosna Hersek maçının 90. dakikasında çalımlarla sol koridordan getirip vurduğu top direkten dönüyor, Dünya Kupası hayalleride o topla birlikte bitiyordu. 2010-2011 sezonu Arda'nın Galatasaray forması ile en kötü sezonu oluyordu. Sakatlıklarla boğuşan Arda sezonun büyük kısmında oynayamıyordu. Sezon sonu Atletico madrid'ten gelen teklif yönetimin değişmesi ile birlikte rafa kaldırılıyordu. Ardından Babam gibi diye nitelendirdiği Fatih terim yeni yönetimle birlikte göreve başlıyordu. Gitmek isteyen Arda bunla birlikte kalmaya karar veriyor, Fatih hoca gelmeseydi kesin gidecektim diyordu.

   Buraya kadar duygusal davranmadan Arda'nın Galatasaray serüvenini özet geçtim. Şimdiyse Arda'nın verdiği kararı değerlendireceğim. 

   Olmadı be Arda sana yakışmadı bu. transfer sezonunun başında kalıyorum dedikten sonra transfer sezonunun bitmesine bu kadar süre varken ayrılıyorum diyip gitmek hem de Fatih hoca'ya o sözü verdikten sonra... Ben ki senin hatalarının çok az olduğunu söyleyen insanum ama şu ortamı bırakıp gitmek olmadı. Galatasaray adı altında en çok sevdiklerim arasından iki isimi Fatih Terim ve sen varken büyük heyecanla yeni sezonu beklerken.. 



  Kaptanlık ve 10 sana çok yakışmıştı, her zaman öncelik Galatasaray dedin. Seni çok sevdik Arda sen bizim en kıymetlimizdin. Seni ıslıklarken de çok üzülmüştüm. Hasan Şaş'ın kafasına atılan telefonda da Hakan Şükür ayrılırken de. Bu hikaye şimdi sona eriyor belki ama biliyorum bir gün yeniden başlayacak sen yeniden yuvana döneceksin. Senin en mutlu olduğun yer Galatasaray forması bunu biliyorum. Senin yerin ayrı futbolculuğundan yeteneklerinden hiç şüphem yok. Ama şu anda Messi de gelse senin yerini dolduramaz. Sana medyanın gazına gelip eleştirenler yıktı seni belki, belki sinema kapatmanı eleştirenler oldu. Hangi kafaydı bu bilmiyorum ama yaptılar. Seni kırdılar. Bunları önemseyememde diyemedin. Çünkü çok duygusaldın. Seni koruyamadılar Arda. En Büyük nefretim Adnan Polat'a seni koruyamadı, bizde koruyamadık.. 



    Her seferinde Galatasaraylılığın eleştirildi. Medyanın para yüzünden yeni sözleşme imzalamıyor, felipe melo'nun parasına takıldı sözlerine aldırış edenlere de burdan selam gönderiyorum. Senin kaliten Atletico madrid'tede oynamaya yeter Chelsea'de de yeterki konsantre ol ve duygusallığından arın. Belki şimdi sana kırgınız zamansız ayrıldığından dolayı ama biliyorum ki sen orda oynadıkça hepimiz Real Madrid'li Barcelona'lı değil Atletico'lu olacağız. Türk futbol tarihinin en yüksek bonservis ücretiyle gidiyorsun ama içimiz buruk..



   Arda profesyonel bir oyuncu gibi davranmadı, tribünede oynamadı ve tek bir hata yaptı oda şimdi giderken, gideceğini biliyorduk elbet ama keşke haziranda olsaydı ve A.madrid değilde Chelsea olsaydı. Bu ülkenin en büyük en iyi oyuncusu daha iyilerini hak ediyor elbet.

  Keşke Ali Sami Yen Arena'da kupa kaldırıp Fatih Hoca'nın da gönlü olup gitseydin. Olsun Arda biz seni yine seveceğiz. Bu hikaye yarım kaldı belki ama biliyorum ki bir gün yeniden başlayacak.. Yolun açık olsun Büyük Kaptan..




9 Ağustos 2006'da başlayan hikaye yine 9 Ağustos'ta sona erdi.. kendine dikkat et ve bizi ordan da olsa yine güldür... 
Son Olarak bazen şarkılar daha iyi anlatır insanı ;

Dilerim ki mutlu ol sevgilim,
Ben olmasam bile hayat gülsün sana,
Günahım boynunda, ağlayan bir çift göz arkanda..


Hiç yorum yok: